Dünyayı şaşırtan Osmanlı robotu
Sultan 2. Abdülhamid’in Japonya’ya 1889 yılında robot hediye ettiği ortaya çıktı.İnsan
şeklinde tasarlanan ve ismi ‘Alamet’ olan robotun özelliği ise sema
edip yarım metre yürüyebilmesi ve her saat başı ezan okuyabilmesi...
Osmanlı’nın son dönemine damgasını vuran Sultan 2. Abdülhamid Han’ın,
günümüzde teknolojiye öncülük eden Japonya’ya 1889'da robot hediye
ettiği anlaşıldı. İnsan şeklinde tasarlanan ve ismi ‘Alamet’ olan
robotun özelliğinde ise yok yok. Araştırmacı-Yazar Oktan Keleş’in
arşivinde yer alan Alamet’in orijinal fotoğrafları Yıldız Sarayı
yangınında zarar görmüş. Ancak fotoğrafın kalan parçaları bile 120 yıl
sonra ilk kez gündeme gelen bu ilginç olayı anlatmaya yetecek cinsten.
GONG YERİNE EZAN SESİ
Sultan Abdülhamid’in çağdaşı olan Japon İmparatoru Meji’nin yeğeni
Prens Komatsu’nun, gemiyle İstanbul’a gelişi ve Sultan’a çeşitli
hediyeler getirmesiyle başlıyor bu ilginç tarihi olay. Sarayda
ağırlanan prensin ardından 1889’da İstanbul’a özel elçiler gönderen
Japon İmparatoru, Sultan Abdülhamid’e Japonya'nın en büyük alameti
olan, Büyük Krizantem Nişanı’nın da içinde bulunduğu çeşitli
hediyelerle beraber bir mektup yollar. Japon İmparatoru mektubunda
Abdülhamid Han'dan, İslâm dini, ilim ve teknolojik gelişmeler,
vakıflar, hayır kurumları gibi konularda Japonca veya Fransızca
bilgiler gönderilmesini rica eder.
Abdülhamid Han, saat mekaniğini çok iyi bilen ve aynı zamanda Yeni Kapı
Mevlihânesi saat sanatkârı Musa Dede'den daha önce hiç yapılmamış, eşi
benzeri olmayan, teknolojik bir saat yapmasını ister. Derviş Dede bir
fikir ortaya atar ve "Bu saat Semâzen şeklinde olsun. Her saat başı
kollarını açıp semâ etsin ve gong çalsın" der. Sultan Abdülhamid Han
projeyi inceledikten sonra, gong yerine robotun her saat başı ezan
okumasını ister. Oktan Keleş, robotun yapımından kısa bir süre önce
icat edilen gramafon sayesinde ses kaydı alınabildiğini söyledi.
ALAMET ARADA KAYNADI
Ertuğrul Firkateyni’yle Japonya’ya gönderilen Alamet’in şimdiye kadar
duyulmamasının belgelerdeki eşanlamlı ifadelerden kaynaklandığını
belirten Keleş, “Tarihi kayıtlarda ‘Osmanlı nişanları, hediyelerle
beraber Japon İmparatoru'na takdim edilmiştir" şeklinde geçiyor.
Osmanlıca nişan kelimesiyle ve robotun ismi olan ‘Alametí kelimesinin
eş anlamı olduğu için robot olan Alamet adeta araya kaynamış" diyor.
Sultan Abdülhamid Han asrın teknoloji harikası bu eseri, Ertuğrul
Firkateyni vasıtasıyla yazılmış özel bir mektup, hediyeler ve nişanlar
ile beraber Japon İmparatoru'na göndermişti. Firkateyn dönüş yolunda
450 mürettebatıyla birlikte batmıştı.
120 YIL ÖNCEKİ BULUŞ
Keleş yapılan robotun özelliklerini şu şekilde sıraladı: “Semâzen
şeklinde, normal bir insan boyuna yakın, saatli bir robot. Kaideye
oturtulmuş gövdesi; saat başı semâ ediyor, bu esnada kollarını açıyor,
gümüş levhalardan yapılmış etekleri açılıyor ve aynı anda ezan okuyor.
Tüm bunları yaparken yarım metre yürüyor, hem dönüyor ve ezan bitince
de tekrar yarım metre geri giderek yerine dönüyor; kollarını ve
eteklerini indiriyor. Robotun tamamı gümüş ve altın kaplamadan
yapılmıştı. Robotun arka kısmında kurma yeri mevcuttu ve yedi günde bir
kuruluyordu."